Ayşenur İnan

Ayşenur İnan

Diyetisyen Ayşenur İnan

Obezite ve kolorektal kanser ilişkisi

27 Eylül 2021 - 11:22

Kolorektal kanser terimi, rektum veya kolonun iç astarında tümör veya doku büyümesi olarak başlayan ve yavaş gelişen bir kanseri ifade etmektedir. Polip olarak bilinen bu anormal büyüme sonunda kanserli hale gelirse, rektum veya kolon duvarında bir tümör oluşturabilmekte ve daha sonra kan damarlarına veya lenf damarlarına dönüşerek diğer anatomik bölgelere metastazı artırabilmektedir.

Kolorektal bölgede başlayan kanserlerin büyük çoğunluğu adenokarsinom olarak sınıflandırılmaktadır. Bunlar kolon ve rektumu kaplayan mukus bezlerinde başlamaktadır.

Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'na göre, kolorektal kanser insidans ve mortalite açısından sırasıyla üçüncü ve ikinci sırada yer almaktadır. Global olarak 2012 yılında 1,3 milyondan fazla yeni kolorektal kanser vakası teşhis edilmiştir ve bu da toplam kanser insidansının yaklaşık % 9'una katkıda bulunmuştur.

Mortalite açısından, dünya çapında kolorektal kanser 2012'de yaklaşık 694 000 ölüme, toplam kanser mortalitesinin % 8,5'ine neden olmuştur. Bunun devamında 2018 yılında da toplam kanser yüküne önemli bir katkıda bulunmuştur.

Obezite sağlığa zarar verebilecek anormal düzeyde veya aşırı yağ birikimi olarak tanımlanır. Beden kütle indeksi yetişkinlerde aşırı kilo ve obeziteyi sınıflandırmak için yaygın olarak kullanılan, boy uzunluğı ve vücut ağırlığını dikkate alan basit bir indekstir. Kişinin ağırlığının kilogram cinsinden kendi boyunun metre cinsinden karesine bölünmesi ile bulunmaktadır.

Obezite dünya çapında yetişkin nüfusun % 27,5'ini ve çocukların % 47,1'ini etkileyen ciddi bir küresel halk sağlığı sorununu oluşturmaktadır. Beden Kütle İndeksi (BKI) tipik olarak epidemiyolojik çalışmalarda aşırı kilo ve obeziteyi tanımlamak için kullanılmaktadır.

Obezite gibi değiştirlebilir yaşam tarzı faktörlerinin kolorektal karsinogenezde kilit rol oynadığına dair kanıtlar güçlüdür. Epidemiyolojik veriler sürekli olarak obezite ve kolorektal kanser arasında pozitif bir ilişki olduğunu bildirmiştir. Genel obezite ile ilişkili göreceli risk erkeklerde kadınlardan ve kolon kanseri için rektum kanserinden daha yüksektir.

Abdominal obezite, her iki cinsiyette de artmış kolorektal kanser riski ile işkilidir ve kolon kanseri için rektum kanserinden daha güçlü ilişkilere sahiptir. Biyolojik mekanizmalar insülin direnci, hiperinsülinemi, kronik inflamasyon, değişen büyüme faktörleri seviyeleri, adipositokinler ve steroid hormonları içermektedir. Kolorektal kanser insidansı üzerindeki etkisine ek olarak, obezite kolorektal kanser nüksünde, tedavi sonuçlarında ve sağ kalımda rol oynamaktadır.

Obezite; genetik, metabolik, davranışsal ve çevresel faktörler gibi farklı nitelikteki faktörlerin karmaşık bir etkileşiminin sonucudur. Dikkat çekici bir şekilde, spesifik diyet kalıpları ve obezite derecesi artmış veya azalmış kolorektal kanser riski ile ilişkilendirilmiştir ve epidemiyolojik çalışmalar, besinlerin kanser riski veya önlenmesindeki önemini vurgulamıştır.

Adenom karsinom sekansına göre, kolorektal kanser vakalarının çoğu kolorektal adenomlardan gelişmektedir. Bu nedenle, obezite ve kolorektal adenomlar arasındaki ilişki ilgi çekicidir ve epidemiyolojik çalışmalar ile gösterilmiştir. Normal kilolu bireyler ile karşılaştırıldığında, obez bireylerin %32-47 daha yüksek kolorektal adenom riski vardır.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum