Mustafa Koçak

Mustafa Koçak


Dünya'da yoksulluk 22 kez bitebilir!!!

30 Haziran 2025 - 11:51

Geçtiğimiz on yılda, dünya ekonomisinin gidişatı yalnızca serveti değil, eşitsizliği de büyüttü. Dünya bankası raporuna göre dünyanın en zengin 3.000 kişisi bu süre içinde toplam 6,5 trilyon dolar daha zenginleşti. Bu devasa rakam, bazı ülkelerin yıllık milli gelirinin kat kat üzerinde. Ancak bu büyümenin arka planında milyonlarca yoksulun hayalleri eziliyor.

Oxfam’ın aynı döneme dair raporu, bu servet yoğunlaşmasının sadece ekonomik bir dengesizlik değil; aynı zamanda siyasi ve ahlaki bir kriz yarattığını ortaya koyuyor. En zengin %1’lik kesimin, son 10 yılda kazandığı servet 33,9 trilyon doları bulmuş durumda. Bu miktar, dünya üzerindeki tüm yoksulları tam 22 kez yoksulluktan kurtarmaya yetiyor. Ne var ki, bu servetin bir kısmı bile paylaşılmadığı sürece dünyadaki adaletsizlik daha da derinleşmeye mahkûm.

Türkiye de bu küresel trendden muaf değil. Gelir dağılımındaki uçurum giderek büyüyor. TÜİK’in en güncel verilerine göre, en zengin %20’lik kesim toplam gelirin neredeyse yarısını alırken; en yoksul %20 sadece %6’sına sahip. Bu tablo, sosyal barışı tehdit eden ve fırsat eşitliğini neredeyse imkânsız hâle getiren bir sistemin ifadesidir. Türkiye’nin en zengin %20’si kriz dönemlerinde bile zenginleşmeye devam ederken orta direk ve yoksul kesim daha da fakirleşmeye devam ediyor.

Zenginleşen kesim, sadece mal varlığını değil; karar alma süreçlerindeki etkisini de artırıyor. Servet, artık sadece ekonomik değil, siyasi bir güç aracı hâline geldi. Zenginler; medya, teknoloji, lobi mekanizmaları üzerinden kamu politikalarını kendi lehlerine şekillendiriyor. Sonuç? Çoğunluğun çıkarı değil, azınlığın konforu korunuyor.

Geleceğe dair tahminler de pek iç açıcı değil. Mevcut trend devam ederse, 2030 yılında dünya servetinin %70’inden fazlasının sadece %1’lik bir kesimin elinde olacağı öngörülüyor. Bu, yalnızca ekonomik bir risk değil; aynı zamanda sosyal huzursuzluklar, politik radikalleşme ve kitlesel göçler gibi sorunların da habercisi.

Peki, çözüm mümkün mü?

Elbette. Küresel ölçekte uygulanacak servet vergileri, şeffaf finansal düzenlemeler ve kamusal hizmetlerin güçlendirilmesiyle bu çarpık düzen törpülenebilir. Uzmanların önerdiği gibi, sadece %2 oranında bir servet vergisi, yılda 250 milyar dolar gelir sağlayabilir. Bu da yoksulluğun azaltılmasında, eğitimin ve sağlığın yaygınlaştırılmasında dev bir adım olur. Lakin bu verginin küresel çapta uygulanması çok mümkün gözükmemektedir. Yoksullardan vergi almak, zenginlerden vergi almaktan çok daha kolaydır.

Olay sadece servetin belli kesimde toplanması değildir. Asıl olay ahlaki çöküntüdedir. Toplumsal yıkımı getirecek olan servetin artması değil, adaletin azalmasıdır. Bir avuç insanın Mars’a koloni kurmak için yatırım yaptığı bir dünyada, milyarlarca insan hâlâ temiz suya, eğitime, tedaviye ulaşamıyorsa bu yalnızca bir sistem arızası değildir; bu, ahlaki bir iflastır.

YORUMLAR

  • 0 Yorum