Davut Karaman

Davut Karaman


Eşinin bilmediğini çevresindekiler biliyorsa?

03 Ağustos 2020 - 12:52 - Güncelleme: 05 Ağustos 2020 - 14:11


         Dr. Öğr. Üyesi Davut Karaman
     Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi
           davut.karaman@alanya.edu.tr

Büyük hayallerle birleşen hayatların gün gelip ayrılması her ne kadar çokta arzu edilen bir durum olmasa da evlilik kadar boşanmada doğal karşılanmalıdır. Ancak bu doğallık en küçük sorunlarda, tartışmalarda boşanma kılıcının kınından çıkması demek değildir. Evlilikteki temel öncelik mümkün olduğunca bitirmek yerine sürdürmek olmalıdır. Aksi halde günümüzün moda ifadesi olan “boşanmalar evlilikleri geçti” sözü yarınlara maalesef miras olarak kalacaktır.

Her şeye rağmen evliliğin devam etmesi eşlere ve çevrelerine daha fazla zarar verecek ise işte o zaman evliliğe virgül değil nokta koyulmalıdır. Aksi halde uçurumun kenarında her an düşmekle düşmemek arasında arafta kalan hayatların zihninde, birlikte yaşanacaklar değil yaşanmışlar hakim olacaktır. En küçük pürüzlerde bile dünde kalanlar öfkeli yüreklere hançer gibi saplanacak ve yaralar derinleşecektir. Tam bu noktada ise yazarın çok anlamlı sözü olan “kaşınan yara kabuk bağlamaz” hafızalarda yerini alacaktır.

Bir zamanlar yaşamlarındaki belki de en güzel günlerinin mimarı olan eşleri, yol ayrımına getiren bir takım nedenler bulunmaktadır. Bununla ilgili yapılan araştırmalar göstermektedir ki evliliklerin mezara kadar devamı için sadece doğru eş seçimi yeterli değildir. Aynı zamanda evlilik sonrası ideal aile yönetimi de ihmal edilmemesi gereken süreçlerden biridir.

İdeal aile yönetiminde en sık karşılaşılan sorunlar ele alındığında eşlerin ortak paydada buluşamaması gelmektedir. Aradan yıllar geçtikçe bir zamanlar oldukça uyumlu olan çiftler için “farklı dünyaların insanıyız” ifadesi adeta slogan haline gelmektedir. Bunun temel nedenlerinin başında ise eşlerin zamanla beklentilerinin değişmesi olduğu görülmektedir. Başlangıçta birbirlerine karşı fedakarlık yapma konusunda yarışan eşler zamanla bu özelliklerini eşleri için değil kendileri ve/veya kendi yakın çevreleri için yapmaya başlamaktadırlar. Dolayısıyla da “benim bir dediğimi iki etmez” dediğiniz eş, onlarca defa söylemenize rağmen ortak noktada buluşmak için sizi hiçe sayıyorsa veya siz öyle hissediyorsanız evlilikte tehlike çanları çalmaya başlamış demektir.
Olması gereken ise eşlerin her daim, her ne olursa olsun attıkları her adımda herkese ve her şeye rağmen ortak karar alabilmesidir. Eğer bir ailede kararlar eşler tarafından ortak alınamıyor ise bilin ki o ailenin başka ortakları vardır. Bu noktada da çekirdek aile dışındaki ortak karar almayı engelleyen veya alınacak ortak kararların başkaları tarafından yönlendirilmesini sağlayan virüslerin teşhisi ve tedavisi gerekmektedir.

İdeal aile yönetimindeki diğer bir sorun ise eşler arası nitelikli iletişim yoksunluğudur. Hayatımızın her aşamasında olduğu gibi evlilikte de iletişim ailenin geleceğini belirleyen önemli unsurlardan biridir. Eşlerin birbirini gerçekten anlaması, algılaması için karşılıklı empati kurması gerekmektedir. Tek taraflı empati yaklaşımı ise platonik aşk gibi zamanla kronik bir kangrene dönüşecektir. Empatinin yanında transparan düşünce yapısı ile de görünmezler görünür, duyulmazlar duyulur hale gelecektir. Böylece eşler; eşine başka, çevresine başka davranmak zorunda kalmayacaktır. Nitelikli iletişim ile çekirdek aile içindeki herkesin, her şey hakkında eş zamanlı bilgi sahibi olması birçok sorunun da doğmasına engel olacaktır.

Boşanmayla sonuçlanan ideal aile yönetimi sorunlarından biri de eşler arası güvensizliktir. Her koşulda eşler birbirine güvenemiyor ve acaba ile başlayan cümlelerin ardı arkası kesilmiyorsa bilin ki yarınlar bugünden daha karanlık olacaktır. Güven kaybeden her şeyini kaybeder sözü, eşlere en çok sahip olmaları gereken özelliklerden birinin güvenilir eş olmaları gerektiğini hatırlatmalıdır. Bir zamanlar canından çok sevdiğini söyleyen eşlerin gün gelip eşine düşman, çevreye dost olması ise eşlerin eşinden çok çevresindekilere güvendiğinin başka bir göstergesidir. Eşler her koşulda birbirine güvenmedikçe, eşi dışında çevresindekilerin bildiği ama eşinin bilmediği mevzular arttıkça bilin ki en yakınlar en uzak hale gelecektir. Eşler arası yakınlık eksikliği olarak ifade edebileceğimiz bu durum, eşler arası koşulsuz güven endeksinin her geçen gün kan kaybetmesinden kaynaklanmaktadır.

Son olarak ideal aile yönetimindeki başka bir sorun ise eşlerin birbirlerine olan sevgi ve saygılarını tüketmiş olmalarıdır. Ona karşı hiçbir şey hissetmiyorum diye başlayan ve artık beni sevmiyor şeklinde devam eden eşlerin birbirlerine olan saygılarını da kaybetmesi ailenin tuz buz olmasına neden olmaktadır. Eşini, istediğini yaptığı için değil de hiçbir şarta bağlı olmaksızın sevenler ve bu sevgiyi de gurur duyulası bir saygıyla taçlandıranlar için mutluluk ve huzur gölge misali hep yanlarında olacaktır.
Evet, boşanıyoruz ama neden? Çünkü aynı gemide olsak da aynı nefeste, aynı gözde değiliz; konuşuyoruz ama iletemiyoruz, anlaşamıyoruz; birlikteyiz ama güvenmiyoruz, güvenemiyoruz; sözde sevgi-saygı enflasyonu var ama özde çorak gönüller, kurak dimağlar var. İşte bu nedenler aynı çatı altında çatırdayan evliliklere gebedir. Ailelerimizi tüketmeyelim, gelecek nesilleri üzmeyelim. Yeşeren aileler için mutluluk ekip, huzur biçmeniz dileğiyle…

 

YORUMLAR

  • 6 Yorum
  • Serap Aykaç
    3 yıl önce
    Siz çok güzel kalpli bir insansınız ve yazılarınızda da en olumsuz olayları bile makul bir şekilde açıklıyorsunuz ama inanın insanların içine şeytan kaçmış aklımızın alamıyacağı kadar kötülükle dolu insanlar var çevremizde.
  • Davut Karaman
    3 yıl önce
    İlginize ve düşüncelerinize teşekkür ederim. İyiler artmadıkça, kötüler azalmadıkça şeytan maalesef hep olacaktır.
  • hakan a.
    3 yıl önce
    karı-koca sizinde dediğiniz gibi aynı noktada buluşamıyor. sosyal medya aldı başını gidiyor. herkes tiribüne oynamaya kalkınca dönüp evine yuvasına bakan olmayınca boşanmalar geliyor. saygılar
  • Davut Karaman
    3 yıl önce
    Maalesef günümüzün kanayan yarası, teşekkür ederim.
  • Ekrem HAN
    3 yıl önce
    Elinize emeğinize sağlık efendim
  • Davut Karaman
    3 yıl önce
    İlginize teşekkür ederim