Balık kılçığındaki bahar

         Dr. Öğr. Üyesi Davut Karaman
     Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi
           davut.karaman@alanya.edu.tr

Artık bahar geldi diyebiliriz. Havalar iyiden iyiye ısınmaya başladı. Doğa ise artık başka güzel. Her mevsimin ayrı bir güzelliği olsa da baharın tüm canlılarda uyandırdığı istek, şevk çok daha farklı. Herkesin içinde bir şeylerin kıpırdamaya başladığı, yarınlara daha umutla, daha büyük bekleyişle baktığı bir dönemdir, bahar..

Umutsuz yarın olmaz, yarının umudu olmazsa olmaz. Canlıya adeta nefestir umut, bahar da olumsuz düşüncelere ket vurma anıdır. Adeta dikenler içinde yürürken, dikenlerin açtığı yaraları değil de buram buram kokan çiçek kokularını hissettiğiniz zamanın adıdır bahar. Aslında diken her zaman vardır ama gül bahardan aldığı güç ile enerji ile onu yok hükmüne getirir.

İnsan da böyledir ve böyle olmalıdır da. Bahardan aldığı enerji ile hayatındaki tüm olumsuzlukları bertaraf etmeli, edebilmeli. Hayat, sizin düşüncelerinizin yörüngesinde dönmekte ve orada yaşanmaktadır. Eğer, düşüncelerinizin kaynağı dikenlere odaklanmış ise sizi bekleyen hayat çıkmaz sokak misali yarını olmayan bir hayattır. Lakin düşünceleriniz çiçeklere, türlü türlü kokulara odaklanmış ise işte o zaman her gün yeni bir hayat başlamaktadır.

Böyle bir hayatta ise çiçeğe konup bal yapma telaşındaki arı bile size yeni ufuklar açar, uğurböceklerinin verdiği mesajlar daha önce hiç görmediğiniz, hiç duymadığınız düşüncelere taşır sizi. İşte bahar böyledir; dününüzde olmayanların geleceğinizin başkahramanı olmasını sağlar.

Yahut da önünüze çıkan engel görünümlü unsurların gerçekte birer engel olmadığını, sadece verilmesi gereken birer sınav olduğunu bizlere tekrar tekrar hatırlatır bahar. Nasıl ki balığın yararlarını biliyor ve tüketimine önem veriyor isek; hiçbir kılçık bizi bazı tüketiminden vazgeçiremez. Çünkü biliyoruz ki kılçık olmazsa balık zaten olmaz, olamaz. İşte engeller, sorunlar dediğimiz faktörlerde hayatımızın tıpkı balık kılçıkları hükmündedir.

Hayatın anlamı balık kılçıklarına verdiğimiz önem de gizlidir. Eğer hayatımızın akışında sorunlar yaşıyor, hayatı yaşanmaz, çekilmez görüyor isek kılçıklardan ibaret bir hayatın içindeyiz demektir. Lakin kılçıkları atılması gereken ve ana unsura ulaşmada bir yol, bir çaba vesilesi olarak görebiliyor isek işte o zaman doğru yoldayız demektir. Er ya da geç nihai hedefe ulaşmanın yolu kılçıkların varlığını kabullenmekten ve sorun etmemekten geçmektedir. Kılçık olmasa balık da olmaz, balığın güç kaynağı kılçıkta, bizim güç kaynağımız ise balıkta gizlidir. İşte gerçek bahar da keşke olmasa dediklerimizin keşke olsa dediklerimizin gerçek kaynağı olduğunu görünce başlar.

Hayata bahar bakış açısı ile bakabilmek hayallerinize giden yolda her daim sizi doğru yöne sevk eder, eğer gitmek isterseniz tabi. Sorunlara odaklanıp kalmamanızı, hayatımızda çözümlerin sorunlardan daha fazla yer kapladığını tekrar tekrar hatırlatır. İnsan en zifiri karanlıkta bile kendi kutup yıldızını bulmalı ve zerre kadar da olsa en küçük ışık kaynağını dünyasının gündüzü yapmalıdır.

Önemli olan ışığın miktarı değildir, ışığa verdiğiniz önemdir. Nice insanlar vardır gündüz bile karanlıktadır, nice insanlar vardır gece bile aydınlıktadır. Kimisi baharın vermiş olduğu bu kadar pozitif enerjiye rağmen hala kara kış gibi bir hayat yaşamaya devam etmeyi tercih ederler. Halbuki asıl maharet baharda bahar gibi yaşamak, kışta kış gibi yaşamak değildir.

Asıl maharet kışta bile bahar gibi yaşayabilmektir. Ancak görüyoruz ki bahar da bile baharı tam olarak yaşayamıyoruz. Çok değil verimli çalışmalıyız. Çünkü hayatları balık kılçığından ibaret bir sürü hayat var. Her daim herkes için bahar gibi bir hayat olması dileğiyle..