Atatürk'ün İş Bankası'ndaki hisseleri

Atatürk 1924 yılında 1.000.000 Lira sermaye ile kurulan İş Bankası’nın hem kurucusu, hem hissedarı..

Atatürk'ün İş Bankası'ndaki hisseleri
Editör: Karamanca
29 Eylül 2018 - 08:03




Atatürk 1924 yılında 1.000.000 Lira sermaye ile kurulan İş Bankası’nın hem kurucusu, hem hissedarı, destekçisi, koruyucusu ve müşterisiydi. Atatürk’ün ölümünden 18 gün sonra 28 Kasım 1938 günü ilgililerin huzurunda vasiyetini açarak yasal işlemleri başlatan Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hakimliği, İş Bankası’ndan onun bankada mevcut “nukut ve hisse senetlerinin”  mahkemeye bildirilmesini istemiştir. Banka’nın Mahkeme’ye gönderdiği döküme göre Atatürk’ün bankada aktif işleyen 3 adet hesabı vardı. Bunlara zaman içinde açılan ve kapatılan 2 hesabı da eklersek toplam 5 hesabı bulunuyordu. 

Bu hesaplar açılış sırasına göre şu şekildedir: 

1. 26 Ağustos 1924 tarihinde banka kurulurken 207.400 Lira yatırdığı 2 Numaralı Hesap.
2. 1 Temmuz 1925 tarihinde 10.000 Lira yatırılarak açılmış 5 Numaralı Hesap. Bu hesaptaki para 20 Aralık 1925 tarihinde Hollzman İnşaat Şirketi’ne havale ettiriliyor ve bankada kalmış olduğu süre içinde hesaba 169 lira faiz ekleniyordu. Bu faiz tutarı 22 Ağustos 1926’da 2 Numaralı Hesaba aktarılarak kapanmıştır. 
3. Yukarıda anılan 5 Numaralı Hesabın kapatılmasından sonra 26 gün sonra, yine 10.000 Lira ile yeni bir hesap açıldı. Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı maaşı ve ödeneğinin yatırılmış olduğu 4 Mükerrer Numaralı Hesap işte bu hesaptır. Hesaba “mükerrer” denmesinin sebebi, Siirt Mebusu Mahmut Soydan Bey’in bankadaki hesabının numarasının da “dört” (4) oluşuydu.
4. 607 Numaralı Hesap. Bu hesabı kısa bir süre kullanılmıştır.
5. Atatürk 1927 yılında Mareşallikten emekli olduğunda (30 Haziran 1927), emekli subay maaşını İş Bankası’ndaki 649 Numaralı Hesap’ta toplamıştır.   

Emeklilik İşlemleri ve Emekli Subay Maaşı Hesabı

Bilindiği gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi Sakarya Meydan Muharebesi’nden hemen sonra 19 Eylül 1921 tarihinde 2180 Numaralı Kanun ile “Gazilik unvanı ve Müşirlik (Mareşallik) rütbesi vermiştir. 

Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, Milli Savunma Bakanlığı’na yazdığı 28 Haziran1927 tarihli bir dilekçeyle milletvekilliği seçimlerine katılmak üzere askerlikten emekliliğini istemiştir.
Mustafa Kemal Paşa’nın bu dilekçesi üzerine Başbakan İsmet (İnönü) ve Milli Savunma Bakanı Recep (Peker) Beylerin imzası ile yayınlanan 30 Haziran 1927 tarihli kararname ile Atatürk’ün emekliliği onaylanmıştır.

Özlük dosyasında yer alan emeklilik ile ilgili yazışmalara bakıldığında Atatürk’ün 41 yıl, 3 ay, 29 gün hizmet süresi ile emekli olduğu anlaşılmaktadır. Bu sürenin 28 sene 3 ay 29 günü Harp Okulu’na giriş tarihi olan 13 Mart 1899 (1 Mart 1515) tarihi ile emekli olduğu 30 Haziran 1927 tarihleri arasını kapsamaktadır. 2 yıl İtalyan Harbi zammı (1911 Trablusgarp), 1 yıl Balkan Harbi zammı, 5 yıl Harb-i Umumi zammı ve 5 yıl İstiklal Harbi (15 Mayıs 1335/1919-23 Ağustos 1339/1923) zammı almıştır. Emekli olmadan önce Müşir (Mareşal) maaşı 15.000 kuruş (150 Lira) iken, kendisine 12.399 kuruş yani yaklaşık 124 Lira (123.99) emekli maaşı bağlanması gerekiyordu. Fakat, “azami tekaüt maaşının 5.000 kuruş (50 Lira) olacağı” hakkındaki karar gereğince alması gereken emekli maaşından 7.399 kuruş yani yaklaşık 74 Lira (73.99) kesilmiş ve 5.000 kuruş yani 50 lira emekli maaşı bağlanmıştır.  

T.C. Milli Müdafaa Vekaleti Tekaüt, Eytam (Öksüzler) ve Eramil (Dullar) Şubesi’nin 5 Mart 1937 tarih ve 877 sayılı yazısına göre; 1937 (5 Mart itibarıyla) yılında Atatürk’ün emeklilik maaşının 1 Haziran 1930’dan geçerli olmak üzere, Emeklilik Kanunu Madde 25 Fıkra I. mucibince 252.56 Lira, Madde 25 Fıkra 4. Mucibince 150.00 Lira; toplam 402.56 Lira olduğu görülmektedir. 1683 sayılı Tekaüt Kanunu’nun 70. Maddesi mucibince Cumhur Reisliği ve Mebusluk esnasında nısıf (yarım) olarak 201 Lira 28 Kuruş alacaktır. Eski tahsis edilen 50 Lira emekli maaşı 1 Haziran 1930 tarihinden tediye tarihine kadar tahsisat-ı fevkaladesi ile birlikte mahsup edilecektir. 
Atatürk’ün bu emeklilik maaşı İş Bankası’ndaki 649 Numaralı Hesap’ta toplamıştır.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak Atatürk’ün Mareşallikten emekli olduktan sonra aldığı emekli maaşı hakkında şunları söylüyor: “Atatürk’ün mareşallikten emekliye ayrılan bir subay olarak emekli maaşı da bulunuyordu. O dönemdeki yasalara göre emekli olan (30 Haziran 1927) Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya bağlanan ilk emekli aylığı 40 küsur liradır. Sonradan Ordu Komutanlığı ve Bakanlık yapanlar için 150 lira olur. Bu parayı sarfetmez. “Bakalım seneler sonra ne miktara çıkacak?” diye verdiği emir üzerine İş Bankası’nda açılan ayrı bir hesapta toplanır.” Vefatında bu hesaptaki para 19.566 lira 80 kuruş olmuştu. 

Cumhurbaşkanlığı Maaşı ve Ödeneği

Atatürk Cumhurbaşkanı olarak, 1927 senesine kadar ayda 5.000 lira maaş ve 7.000 lira olağanüstü ödenek olmak üzere toplam 12.000 lira almaktaydı. 1927’de genel bir yasa ile Cumhurbaşkanlığı ödeneğine 2.480 lira “pahalılık zammı” eklenmiştir. 1927 ve 1928 yıllarında bu gelirinden ayda toplam 453 lira, 1929 ve 1930 yıllarında 724 lira, 1931’de de 1.293 lira vergi kesilir. Dolayısı ile 1931 yılında kendisine net ödenen 13.186 liradır.

1931 yılında eline 13.186 lira geçerken; 1932’de yürürlüğe giren ve yüksek maaş ve ücretlere ağır bir vergi getiren yasadan sonra Atatürk’ün maaş ve ödeneğinden kesilen vergi miktarı 5.401 liraya çıkmıştır. Bunun üzerine Atatürk’ün aylık olarak aldığı net miktar 9.078 liraya düşmüştür.  

Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı maaşı ve ödeneği, Ankara Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü’nün Milli Savunma Bakanlığı’na gönderdiği 5. 3. 1937 tarih, Y. M. 218/168 sayılı bir yazıda 5.000’i maaş, 3.250’si tahsisat ve 8.25’i de %10 zam olmak üzere Toplam 9.075 lira olarak belirtilmektedir.  
Bu maaşından yaptığı özel tasarrufu İş Bankası 4 Numaralı hesabına yatırılmıştır. Vefatında bu hesapta 53.463 lira 18 kuruş birikmişti.  

Harcamalar ve Giderler

Atatürk Cumhurbaşkanlığı maaşının önceleri (1925-1928) 1.000 lirasını 1929’dan sonra ise 2.000 lirasını her ay İsmet İnönü’ye vermekte olduğundan gerçekte elinde kalan miktar 7.078 lira idi. Ekim 1937’de İnönü’ye verdiği parayı, İnönü’nün Başbakanlıktan ayrılması üzerine 2 bin liradan 3 bin liraya çıkarmıştır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı görevi sona eren Dr. Refik Saydam’a da her ay 500 lira vermeye, yardım yapmaya başlar. Hem İnönü, hem de Saydam, kendilerine tahsis edilen yardımın Kasım 1938 ayına ait olanını da tahsil etmişlerdir. 

Atatürk’ün çevresine yaptığı para yardımı bu kadarla sınırlı değildir. “İş Bankası Tarihi”ni yazmak için yapılan banka arşivlerinin incelenmesinde, daha başka kişilere de aylık ödemeler yaptığı ortaya çıkmıştır:

Kardeşi Makbule (Atadan) Hanım’a 1927-1938 arası her ay 200 lira, Bülent Nejat Hanım’a  1927-1928 yıllarında ayda 100 lira, Fahima Zeliha Hanım’a  1930-1932 yıllarında ayda 100 lira, Özel Hafızı Bnb. Yaşar Okur’a 1931-1938 yılları arasında ayda 100 lira, Yüzbaşı Hüsnü Erkin’e  1931-1938 arası ayda 100 lira.

Bunların dışında bu 4 Numaralı hesaptaki para hareketleri incelendiğinde bir kısmı yardım, bir kısmı da giderler için harcamalar yapıldığı göze çarpmaktadır. Bu hesaptan ilk yıllarda Şişli Sıhhat Yurdu ve Teyyare Cemiyeti gibi kurumlara, terzi Anastas Ekonomidis, Samanpazarı’nda otelci Mustafa Ağa, müteahhit Erzurumlu Nafiz Bey gibi serbest meslek erbabına ve maiyetindeki Vekil-i Harç Tahsin (Coşkan) Bey,  Umumumi Katip Hasan Rıza (Soyak) Bey, Kalem-i Mahsusa Memuru Ekrem Bey, Seryaver Rusuhi Bey gibi kişilere de çeşitli miktarlarda ödeme yapılmıştır.

Köşkte görevli personelin yeme içme giderleri ile köşkün diğer masrafları Atatürk tarafından karşılanıyordu. Her günkü iaşe mevcudu, misafirlerle beraber 90-100 kişiyi buluyordu. Köşkün içinde ve dışında çalışan tüm köşk görevlilerinin öğle yemekleri ile köşk içinde çalışanların sabah ve akşam yemekleri tabldot olarak Atatürk tarafından karşılanıyordu. 

Seyahatlerinde devletçe kendilerine yalnız tren veya vapur gibi vasıtalar temin ediliyordu. Diğer bütün masraflar Atatürk tarafından karşılanıyordu. Yalnız kendisi için değil, maiyeti için dahi harcırah diye bir şey bahis konusu değildi. Hasan Rıza Soyak’ın bahsettiği bu konu yukarıda değinilen bir belgede de “yalnız maaşı verilir” ifadesi ile kayıt altına alınmıştır.
Atatürk, aylık geliri bütün bu harcamaları karşılar durumdadır. İşletmelerin gelirlerini ve banka hesabındaki nakit ve hisse senetlerinin gelirlerini hiçbir şekilde harcamamıştır. Dolayısı ile hastalığı dönemine kadar büyük ölçüde tasarruf yapamamıştır. Hasan Rıza Soyak’ın anlatımlarına göre “hastalığının devam ettiği uzun aylar zarfında fazla masraf olmadığından İş Bankası’ndaki 4 numaralı hesabına yatırılan hususi tasarrufu da 53.453 lira 18 kuruş olmuştu.”

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum