Bu şehre karşı suçluyuz

Türkiye'nin yaşanabilir en huzurlu kentlerinden birisi...

Bu şehre karşı suçluyuz
Editör: Karamanca
09 Nisan 2018 - 11:19




"Karaman... Medeniyetler beşiği, tarihi çok eskilere dayanan kadim bir şehir. Türkiye'nin yaşanabilir en huzurlu kentlerinden birisi..." diyerek başlarız cümlelerimize, kitaplarımıza, tanıtım filmlerimize.

suçluyuz

Evet doğru.. her köşesinde ayrı bir tarih, her köşesinde ayrı bir yaşam kültürü yaşamış ve yaşamaya devam ediyor. Mesela Kazalpa'da oturan Fatma Teyzem ilerlemiş yaşına rağmen evinin önünü her iki güne bir süpürüyor. -Ya teyze ne uğraşıyorsun! dediğimiz zaman; -Ne edeyim guzum, aslan yattığı yerden ayı kalktığı yerden belli olur, ele güne karşı ayıp! cevabını alabiliyoruz. Larende'de oturan Hasan Amcamız, parkta oynarken ağaçlara zarar veren çocuklara; - Yavrum yazıktır günahtır! Yapmayın onlar büyüyünce sizin çocuklarınız gölgelenecek altında! Diye öğüt veriyor. Kırmahalle'de yaşayan Abdullah dede, ağrıyan iki büklüm beline rağmen eğilip yolun ortasındaki taşı alarak yolun kenarına koyuyor. Buna benzer nice örnek verebiliriz günlük hayatımızda şahit olduğumuz. Kent kültürüdür bu, insanlıktır, yaşam felsefesidir. Yani gördüğümüz bir rahatsızlığı düzeltmeye çalışmak, dünyaya ve tabiata olan sorumluluğumuz, ülkemize olan vatandaşlık borcumuz, inancımıza olan bağlılığımızın bir göstergesidir.

bu şehre karşı suçluyuz

Ama maalesef demek istiyorum bu noktada.. Maalesef; bizi millet yapan, bizi dünyadaki diğer milletlerden farklı kılan, belki ince ayrıntı gibi görünen bu hassasiyetlerimizden gün geçtikçe uzaklaşmaktayız. Teknolojinin çok hızlı gelişmesi, ebeveynlerin, doğduğu andan itibaren geçmişten gelen yaşam kültürümüzü unutarak çocuklarını büyütmesi, popüler kültürün etkileri, emperyalizmin çaktırmadan aramıza sızdırdığı dezenformasyon, yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımız üzerinde olumsuz etkilere neden olmakta. onun neticesinde, yazmaya kalksak ciltlerle kitap olabilecek sorunlar yığını baş göstermekte.

karaman

O yüzden beni ve birçoğumuzu rahatsız ettiğine inandığım bir kaç konuya değinmek istiyorum...

Bu şehre karşı suç işliyoruz! Ve bunu hemen her gün yapıyoruz. Kimi zaman arabayla giderken camdan attığımız çöp ile, parkta otururken yediğimiz kuruyemişin kabuğunu yere atarak, belediyenin kavşaklara ektiği birbirinden güzel çiçekleri kopararak, piknik alanlarında piknik masalarını yakıp, barbeküleri yıkarak.. Tarihi ile övündüğümüz, kültürü ile gurur duyduğumuz bu kadim şehirde nerde ne kadar tarihi eser var ise ne kadar duvar, köprü, cami var ise, üzerine sprey boyalarla yazı yazarak, büyük suç işliyoruz her gün.

karaman duvar yazıları

Ben bunların hiç birisini yapmıyorum demesin şimdi kimse, hepimiz yapıyoruz. Ve bu şehre karşı suçluyuz.

karamandaki duvar yazıları

Nasıl mı? Çocuklarımıza ellerine akıllı telefon vermek yerine öğüt vermeyerek yapıyoruz. Kazalpa'da ki 70 yaşındaki Fatma Teyze kadar temiz olmadığımız için, Larende'deki Hasan Amca gibi vicdan sahibi olamadığımız için, Kırmahalle'de 80 yaşındaki Abdullah dede kadar güçlü olamadığımız için suçluyuz. Yan tarafımıza yeni dükkân açan esnaf kardeşimize - Bir ihtiyacın var mı? Demeyi unutuyoruz gün geçtikçe. İki günde batar diye fısıldıyoruz. Sonra diyoruz ki Karaman'a ne oldu? Karaman'a bir şey olmadı. Karaman o mütevazı, o huzurlu, o sakin o şirin şehir olmaya devam ediyor. Ama bizler değiştik ve gün geçtikçe değişmeye devam ediyoruz.

duvar yazıları karaman

Ne mi yapalım? İşe çocuklarımızı iyi yetiştirmekten başlayalım. Milli ve manevi değerlerine bağlı bir nesil olarak yetişmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Vatanın, milletine bağlı ve faydalı birer birey olmaları için dikkatli davranalım. Çocuklarımızı, Kazalpa'daki Ayşe Teyze gibi temiz, Larende'de ki Hasan Amaca gibi duyarlı, Kırmahalle'de ki Abdullah dede gibi güçlü ve sorumluluk sahibi kişiler olarak yetiştirdiğimiz zaman bizi rahatsız eden bütün sorunlardan kendimizi kurtarmış olacağız. Bu şehir bizim ve artık bu şehre karşı suç işlemekten vazgeçelim!
 

Yorum / Karamanca.net / Danışmend

 

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum