Haber dili kemiklidir!

---

---

---

---

Hayatın akışı arasında merak ettiklerimiz ve ilgilendiklerimiz konularından iki şekilde haberdar oluruz. Birincisi insan diliyle, ikincisi haber diliyle. İnsanoğlunun her aklına geldiğini içerisinde bulunduğu ruh hali çerçevesinde konuşabildiğinin, bazen yalan bile söyleyebildiğinin anlatıldığı sözdür ‘’Dilin kemiği yok’’ Bir çay sohbetinde, bir dedikodu sırasında veya hasbıhallerdeki söylemlerin kullanıldığı anda teyidini yapmak güçtür. Doğru veya yalan veyahut yanlış bir konuşma bile olsa, konuşanın mahareti nispetince telaffuz edildiği ortamda inanç uyandırır. Yanlışlığı, yalanlığı daha sonraki süreçlerde yapılan bir araştırma ile ortaya çıkar ancak, bazen iş işten geçmiş olur. İşte bu nedenle sıklıkla kullanırız ‘’Dilin kemiği yoktur’’ sözünü. Bireyler hitap ettikleri ortamı, haberler ise kitleleri ilgilendirdiklerinden, haberin dili kemikli olmalıdır?

Bugün İNTERMED’in MEVKA desteği ile düzenlediği, ‘İnternet Gazeteciliği Okulu’ söyleşi programında Karaman medyası olarak bir araya geldik. Hürriyet Gazetesi ve Anadolu Ajansı’nda uzun yıllar çeşitli kademelerde görev yapmış gazeteci Ahmet Tek’in tecrübelerini aktardığı program; sektörün gidişatını yeniden gözden geçirmemize ve haber dilimizin kemiksiz olmaması gerektiğini bir kez daha anlamamıza vesile oldu. Haberin ve muhabirin ne olduğunu usta bir ağızdan dinlediğimiz programda; doğru bilgi, teyit etme, kontrol ve analizin bir haberde olması gerektiğini yineledik. Mesleği çıkar ilişkisi için kullanan ve yöneticilerden nemalanma çabası güden sözde gazetecilerin dil gibi kemiksiz duruşlarının uzun ömürlü olmayacağını hafızamıza aldık.

 Özellikle son yıllarda hızla yayılan internet medyası açısından dikkat edilmesi gerekenler arasında öncelikli konulardı konuşulanlar. Üretilen bir haberin emek olduğu konusu bırakalım vatandaşları, kendi sektörümüze bile anlatamadığımız bir durumdu. Bir yayıncının ürettiği haberi ‘son dakika’ olarak vermesiyle ardı ardına dökülen haberlere atıf vardı aslında bugün! Her yayıncının kendi istihbaratını oluşturması, kendi kaynaklarınca konuyu-olayı teyit etmesi ve ondan sonra haberleştirmesi gerektiğini bütün medya olarak dinlemekten keyif aldık.

Zira; sektöre her yeni giren kuruluşa ‘’Haberlerimi iznim ve müsaadem olmaksızın lütfen kullanma’’ diyemiyor, bazen desek bile faydasız kaldığını gözlemliyorduk. Biz bize diyemediklerimizi, gördüğümüz halde eleştiremediklerimizi başka birinin söyleyivermesi açıkçası işimize geldi. Ahmet Tek ayrıca; gazetecinin herhangi bir olayı örtbas etmeyeceği, yaptığı haberle laklak yapmayacağı, pes etmeyeceği ve ne olursa olsun haber değeri olan bir olayı görmezden gelip yazık etmeyeceğini meslek hayatından örneklendirmelerle anlattı. Diğer illerden yurt muhabiri konumunda olanların; meslek heyecanları, haber servis edilişinde yaşadıkları ve çalışma koşulları konularında örnekleri dinledik. Kısaca sektöre dair konuşulması gereken her konunun ele alındığı program, ilimiz medyası açısından doğru ilerleme konusunda dolu dolu geçti.

Programda; Fotoğraf çekmenin, görüntü kayda almanın, kaynağından doğru bilgi almanın veya olay yerine erken varmanın bir beceri olduğu vurgulanmasına karşın, emek hırsızlığının ve kopyala-yapıştırın kemiksiz, çok aciz bir durum olduğu konuşuldu. Doğru bilgi, teyit etme, kontrol ve analiz gibi aşamalarla haberin; dedikodu, çay sohbeti veya hasbıhale nazaran bambaşka olduğu bilinçaltımıza vurgulandı. Yani haber; emek hırsızlığı ile, hantallık ile, kulaktan dolma bilgilerle oluşacak bir ürün değildi. Özetle; her aşaması alın teri, her aşaması dikkat ve emek isteyen bir durum olan haberin, kendisinin de, dilinin de kemikli olması gerekiyor. Bu gerçeği meslek hayatımızda güncellememize vesile olan İNTERMED, MEVKA ve Ahmet Tek’e teşekkür ederiz.

İlimizin haber akışına; duygulandıran, hüzünlendiren ve gülümseten haberleri en doğru ve en hızlı bir şekilde aktaran tüm meslektaşlarımın kendilerinin, haberlerinin ve haber dillerinin kemikli olması dileği ile..

Haber&Yorum / Karamanca.net / Behcet Rasimi