Ülkücüler Kutlu Şahlanış Gecesi'nde bir araya geldi

---

---

---

---

Kazımkarabekir Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen programa Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Oktay Yılmaz, MYK üyesi Hüseyin Korkmaz, Mersin Milletvekili Baki Şimşek, merkez ilçe başkanı Mahmut Ünüvar, Ülkü Ocakları il başkanı Yusuf Başkocagil, Ayrancı belediye başkanı Yüksel Büyükkarcı, belediye başkan adayı Savaş Kalaycı, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programda konuşan protokol üyeleri, belediye başkan adayı Kalaycı için destek istediler.

Dava arkadaşlarının bir araya gelmesi, istişareler etmesi, gelecek için aynı heyecanı taşıması adına önemli bir program düzenlendiğine değinen il başkanı Oktay Yılmaz, ‘’Yol arkadaşları olarak bir araya geldik, hasret giderdik ve gönlümüzün garındaş hanesindeki görsel hafızamızı tazeledik. Bir araya gelmemize vesile olan, bu gecenin tertip edilmesinde emeği geçen tüm kardeşlerimi tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum.’’ Dedi. Başkan Yılmaz konuşmasında şu sözlere yer verdi; ‘’Yıllar evvel parça parça geldiğimiz Anadolu, ecdadımızın Malazgirt’te gösterdiği eşsiz bir şahlanışla bu günlere kadar ulaşan Türk yurdu oldu. Anadolu; kök saldığımız, milli ufkumuzun vizyonunu belirlediğimiz, yayılıp yerleştiğimiz ve milli namusa teslim edilen vatan oldu. Aziz şehitlerimiz; bayrak diyerek, ezan diyerek, kalem, kılıç ve dualarıyla hepimize sonsuza kadar yaşayacak bir vatan bıraktı.

 Emanetimiz olan bu aziz vatanı; nice badirelere göğüs gererek, nice musibetleri ezerek ve nice saldırıları azimle eriterek muhafaza ettik. Rehavetin, boş vermişliğin ve lakayt yaşantının yaygınlaştığı her dönemde; iman, ihlâs ve irfanımızla yeniden şahlandık, silkelenip toparlandık. Bilge Kağan’la şahlanıp Asya’ya, Dede Korkut’la şahlanıp cehalete diz çöktürdük. Yunus Emre ile şahlanıp sevgiyi, Hacı Bektaş’la şahlanıp erdemi üstün kıldık. Fatih’le şahlanıp Bizans’ın, Mehmetçikle şahlanıp bölücülerin üstüne yürüdük. Kürşat’ın 40 çeri ile Çin sarayı baskınında, Atatürk’ün önderliğindeki Milli Mücadelede ve Başbuğ Alparslan Türkeş’in Milliyetçi yürüyüşünde neferler olduk. İmanımızla küfrü, Milliyetçiliğimizle istilayı, cesaretimizle korkaklığı yeneceğimize inanarak, kutlu şahlanışlar gerçekleştirdik. Erenlerin, evliyaların, Alplerin ve ülkü erlerinin yolu olan hareketimiz, 31 Mart akşamı neticelenecek olan yeni bir şahlanışın arifesindedir.

 Gerek ulusal gerekse yerel bazda sorunları doğru okuyabilen, derin görüşe sahip Ülküdaşlarımızla, Karaman’da büyük, ağır ve kutlu bir sorumluluğa talip oluyoruz. Yaşanan ahlâk ve değer buhranını iyi analiz ettiğimize inanıyor, tedavi edilmesi için gerekli maneviyata ve olgunluğa sahip olduğumuzu biliyoruz. Değer ve kaynakların nasıl doğru kullanılacağı konusundaki tecrübemizin, Karaman’a değer katacağına inanıyoruz. İnsanları birer rakip değil, Allah’ın emaneti olarak gören, paylaşmayı bilen ve adalet duygusuna sahip dava erlerinin göreve gelmesini zaruri görüyoruz. İlkelerimizden aldığımız güçle; Karaman’ı ilerletmek, büyütmek ve güçlü bir şehir haline getirmek istiyoruz. Amaçsız, gayesiz, sadece yaşamakla yetinen toplumların tarihin sayfaları arasında öğütülüp kaybolduğunu biliyoruz. Bu kayboluşun önüne geçmek için; bir kimlik, bir fikriyat ve bir duruş sahibi olunması gerektiğinden hareketle, Milliyetçi-Ülkücü kadrolara görevin tevdi edilmesini talep ediyoruz. Bugün değişik şehirlere bağlı olmalarına karşın, tarihinde o yerleşim alanlarına da hükmetmiş, merkez olmuş bu kadim şehrin; o eski itibarlı günlerine kavuşmasını, halen bir başka ilin ilçesi gibi gözükmekten kurtarılmasını, boynumuza borç biliyoruz.

 Yeşillendirme, alt yapı, kanalizasyon, ulaşım ve sair hizmetlerin sağlandığı belediye; aynı zamanda umut, uzlaşma ve uygarlık demektir. Dolayısıyla Karaman’ın şahlanması, uygarlığı yakalaması, itibarlı günlere dönmesi ancak belediyenin öncülüğünde, vizyon sahibi yöneticilerle olabilecektir. İki tip insan vardır ki bunlardan ilkine ‘Gelecek’ denildiği zaman, mevcut durumla bağlantısı olmayan bir hayal kurar ve geleceğe dair bir resmi beyninde canlandırır. Diğeri ise Ülkücüdür! Ülkücü, ‘Gelecek’ denildiği zaman; temel yeterlilik, değer ve ilkelerinden hareketle hedeflenen menzili hatırlar. İşte bu nedenle bir hayalperestle Ülkücüyü ayıran fark vizyondur. Hayalcilikle, bilboardlardan söyleyerek hedefsiz yarınlara doğru gitmenin şehre bir şey kazandırmadığının farkındayız. Hayal kurarak yapılan günlük işler, kısır döngüye döner, enerji kaybına yol açar. Karaman’ın gelecek vizyonu; ülke genelindeki pozisyonunu en üst mertebeye çıkartmak, markalaşmak ve değerlerini yarınlara taşımak olmalıdır. Buda ancak Ülkücü kadrolarla mümkündür. Ülkücü kadroların gönlünde bu vizyonun yıllardır gerçekleştirilememiş olmasının sızısı olmasına karşın, gerçekleşmesi adına inanç vardır, azim vardır. Azimle zorluklara göğüs gerecek, disiplinle emek verecek, kararlı duruşumuzla başarıya ulaşacağız. Bu nedenle her bir kardeşimin 31 Mart akşamına kadar vazife şuurunda olması, alın teri döküp çalışması kutsaldır. Bu vazifenin ihmali, rehaveti mümkün değildir. Ülkücüler yeniden şahlanacak, Karaman ehline emanet edilecektir’’

Konuşmaların ardından sanatçılar Osman Öztunç ve Ali Kınık sahne alarak sevilen parçalarını seslendirdiler.