Reklam

İranlı Heykeltıraş Seywan Saedian hurdaları sanat eserine dönüştürüyor

Diyarbakır’da yaşayan İranlı Heykeltıraş Seywan Saedian, topladığı hurda parçalarını toplumun belleğini yansıtan birer sanat eserine dönüştürüyor. Saedian’ın dokunduğu hurdalar, kanatlanan bir kuştan özgürlük heykeline kadar yüzlerce figürle sanatseverlerin karşısına çıkıyor..

İranlı Heykeltıraş Seywan Saedian hurdaları sanat eserine dönüştürüyor
Editör: Karamanca
07 Ocak 2018 - 08:16




Diyarbakır’da yaşayan İranlı Heykeltıraş Seywan Saedian, topladığı hurda parçalarını toplumun belleğini yansıtan birer sanat eserine dönüştürüyor. Saedian’ın dokunduğu hurdalar, kanatlanan bir kuştan özgürlük heykeline kadar yüzlerce figürle sanatseverlerin karşısına çıkıyor.
Irak’tan 3 yıl önce göç ederek geldiği Diyarbakır’da atölye kuran İranlı Heykeltıraş ve Edebiyatçı Seywan Saedian, hurdacılardan topladığı demirleri birer sanat eserine dönüştürüyor. Yaşadığı coğrafyada etkilendiği olayları sanatıyla anlatan Seadian, hurda parçalarını toplumun belleğini yansıtan birer sanat eserine dönüştürüyor. Seadian’ın dokunduğu hurdalar birer eser olarak sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Yaklaşık 20 yıldır sanatın çeşitli dallarıyla uğraştığını kaydeden Saedian, son 5 yıldır çoğunlukla enerjisini heykeltıraşlığa verdiğini ifade etti. Saedian, “20 yıldır çeşitli gruplar çalışıyorum. Resim, grafik dizayn, sinema, fotoğraf ve son birkaç yıldır daha fazla heykelle uğraşıyorum. Son beş yıldır enerjimi heykele verdim fakat daha öncede ben 12 yıl Kuzey Irak’ta yaşadım, orada büyük üç heykel yaptım. Orada şimdi benim yaptığım üç tane büyük heykel var. Fakat atölye olarak Diyarbakır’da başladım ve bunların hepsini burada yaptım. 3 yıl oldu buradayım. Bence sadece bir his değil sanatın her alanında önce sağlam ve doğru bir temel lazım. Bu temel çeşitli alanlardır kendisi. Felsefe çok önemlidir, tarih, sosyoloji önemlidir. Sonra bunların hepsiyle birlikte ortaya bir eser çıkıyor. Bu eserlerin ortaya çıkması bu kadar kolay değil, çok çaba lazım” dedi.

“Hurdacılardan topluyorum”
Kentteki hurdacıları gezdiğini ve kendisine yarayacağını düşündüğü hurdaları satın alıp atölyesine getirdiğini belirten Saedian, bazen saatlerce hurdaların arasında zaman geçirip uygun sanat eseri için parça aradığını söyledi. Yüze benzeyen, göze benzeyen bir metal parçasından yola çıkarak bütüne gittiğini vurgulayan Saedian, “Hurdacılar var, onlara gidiyorum. Çok fazla ve çeşitli hurdacılar var. Orada parça parça seçiyorum, bakıyorum ve sonra onları alıyorum. Atölyem var, burada bazen saatlerce bakıyorum hangi parçadan ne eser çıkar diye. Bir portreye yakın form olarak ya da bir göze benziyor, o göze bir burun lazım, bir ağız lazım, bir portre lazım. Böyle yavaş yavaş bunları çalışıyorum ve sonra bir heykel çıkıyor” diye konuştu.

250’den fazla eser ortaya çıkardı
Eserlerini Türkiye’nin çeşitli büyükşehirlerinde açtığı sergilerle sanatseverlerle buluşturduğunu ifade eden Saedian, şunları kaydetti:
“Eserlerimi satıyorum ama maalesef Türkiye’de sanatın durumu çok kötü, hiç iyi değil. Bence çok az sanatçı ve sanat eseri yaşıyor. Genelde burada böyle bir durum var. Hem halk hem de hükumet sanat yaşamında değil, yani sanat yaşamdan çok dışarıdadır. Onun için çok zor yani sanat eserlerinin yaşaması. Fakat ben farklı yerlerde hem Diyarbakır hem de Mardin’den, İzmir’den, İstanbul’dan başka şehirlerde sergiler yapıyorum ve idare ediyoruz. Bugüne kadar geçen 3 yılda 250 tane kadar metalden eser yaptım ve 50 tane kadar da ağaç eser yaptım. Resim de çalışıyorum, o alanda da eserlerim var.”


YORUMLAR

  • 0 Yorum