Reklam

Sivas'ta saklı kültür hazinesi

Sivas’taki sahafkafe raflarındaki nadidane el yazma eserler ile kitap tutkunlarını büyülüyor..

Sivas'ta saklı kültür hazinesi
Editör: Karamanca
17 Nisan 2017 - 11:46




Sivas’taki sahafkafe raflarındaki nadidane el yazma eserler ile kitap tutkunlarını büyülüyor.
Sivas’ta İstasyon Caddesi’ndeki bir ara sokakta gizli kalan Sahafkafe raflarındaki nadidane kitaplar ile ilgi çekiyor. Kütüphanelerde bile bulunması güç çok sayıda kitabın yer aldığı Sahafkafe’de antika değeri taşıyan el yazması eserler de var. Müşteriler burada hem bir şeyler içip hem de kitap okuma imkanı buluyor. İşletme sahibi Eylül Çetinkaya, tanıdık tanımadık bir çok kişinin kendilerine hediye ettikleri kitapları kitapseverler ile buluşturduklarını belirtip, ellerinde tercüme edilmemiş çok eski eserler de bulunduğunu söyledi.
Kitapların kendisi için hayatın odak noktası olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Her sabah kapıyı açtığınızda güzel bir koku karşılıyor sizi. O koku her gün biraz daha aşık ediyor kendine. Bir zaman sonra hayatınızın odak noktası oluyor ve başka bir meslek yapmak istemiyorsunuz. Hayatınız oluyor bir nevi” dedi.

El yazma eserlerde var
Çetinkaya, ellerinde el yazma eserler de bulunduğunu belirterek, “Bize çok nadir eserler geliyor. Bu işin en güzel yanı da bu. Birisi bir poşetin içerisinde size el yazma eserler getirebiliyor. Yada cihannüma getirebiliyor. Muhteşem bir duygu. Her an yeni bir şeyle karşılaşabiliyorsunuz. Çöplerde tuvalet kağıdı olmayı bekleyen kitaplar, bu sefer sizin raflarınızda sizin hayatınız oluyor. Elimizde Yılmaz Güney’in kendi imzaladığı bir kitabı var. Bunu ilk gördüğümde dokunamamıştım bile. Bunu önemli kılan Gani Süleymangil’e imzalanmış. Fatoş Güney’in babası. Yani Yılmaz Güney, kayınpederine 1978 yılında imzalamış. Bu kitap bir çocuk tarafından bize getirilip bırakıldı. Aynı zamanda elimizde; 2. Dünya Savaşı sırasında ABD’li subaylara verilen bir İncil var. Bunu da hiç ummadığımız bir arkadaş gelip bıraktı. Elimizde el yazma Kuran-i Kerimler var. Ceylan derisi cilde sahip 100-150 yıllık eserler" şeklinde konuştu.
Sahafkafe’nin sürekli müşterilerinden Umut Taştan da, “Birkaç yıl önce burası ile tanıştım. Gelip gittikçe güzelliğini fark ettim. Otantik olarak tanımlanan bir çok yer gördüm. Burayı diğer mekanlardan ayıran özellik, burada kendinizi dış Dünyadan soyutluyorsunuz. Huzuru ve rahatlığı burada gerçek anlamıyla yaşıyorsunuz. Elinizi attığınız her noktada bir tarih var. Bir anı ve bir yaşanmışlık var. Burada tarihin ve kültürün içerisinde olmak gerçekten çok güzel” dedi.
Bilge Usta ise yaptığı açıklamada, “Biradaki güzelli şu şekilde anlatabilirim. Modern yaşamdan kaçıyorsunuz. Burada çok eski kitaplara dokunuyorsunuz. O kitaplara dokunan bir çok insanın ruhu ile tanışıyorsunuz" diye konuştu.


YORUMLAR

  • 0 Yorum