Reklam

Vali Toprak, şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldi

HAKKARİ (İHA) – Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki 3. Piyade Tümen Komutanlığı tarafından Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102. Yıldönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla şehit yakınları ve gazilere yönelik yemek programı düzenlendi..

Vali Toprak, şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldi
Editör: Karamanca
20 Mart 2017 - 06:10




HAKKARİ (İHA) – Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki 3. Piyade Tümen Komutanlığı tarafından Çanakkale Deniz Zaferi’nin 102. Yıldönümü ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü dolayısıyla şehit yakınları ve gazilere yönelik yemek programı düzenlendi.
Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanlığı’nda düzenlen programa Vali Cüneyit Orhan Toprak, eşi Dr. Funda Toprak, Yüksekova Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı Tuğgeneral Metin Tokel, Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Emre Tayanç, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, şehit yakınları, gaziler ve askerler katıldı. Programda bir konuşma yapan Vali Toprak, “Bu topraklara yerleştiğimiz dönemden beridir bütün dünya devletleri, jeopolitik değeri çok yüksek olan Anadolu’nun biz Türklerin eline geçmesini tarih boyunca hazmedememeleri üzerine haçlı seferinden başlamak üzere öçlerini almak, bu topraklara tekrar sahip olmak ve bizleri buradan uzaklaştırmak için birçok denemeleri oldu. Bundan yaklaşık 100 yıl önce İngiltere başta olmak üzere birçok müttefik devlet, zayıf buldukları Osmanlı Devletini yıkıp, parçalayıp bu kıymetli toprakları, bu kutsal vatanımızı aralarında paylaşabilmek için bir tür mücadele başlattılar. Osmanlı Devletini kolayca yıkıp ve aralarında anlaştıkları şekilde paylaşmak için harekete geçtiler. Fakat onların cesaret edemedikleri başka şeyler vardı. Dünyanın en gelişmiş savaş aletleriyle, gemilerle, uçaklarla, toplarla, tüfeklerle bu toprakları kolayca ele geçireceklerini zannediyorlardı. Fakat İstanbul’a ve oradan da boğazlardan da Karadeniz’e açılmak üzere başlatmış oldukları Çanakkale’ye akın projesi hiç tahmin etmeyecekleri bir şekilde hüsrana uğradı. Onların hesaba katmadıkları şey Türk milletinin inancı, imanı, bağımsızlığa, şerefine ve namusuna düşkünlüğü, vatan sevgisi ve bayrak sevgisiydi. İman ve inançla dolu olan Türk milletinin inanılmaz direnciyle karşılaştılar. 250 bin civarında şehit verme pahasına milletimiz varıyla, yoğuyla, her şeyiyle büyük bir direnç gösterdi. Hakkâri’den, Van’dan, Bingöl’den, Rize’den memleketimizin her köşesinden kardeşlerimiz orada şehit oldular. Bu topraklar, uğrunda bu kadar şehit verildiği için, uğrunda bu kadar gazi verildiği için vatan unvanı sonuna kadar ödenen topraklardır. Bu topraklarda birlik, beraberlik ve huzur içerisinde yaşamamızı istemeyen ve hazmedemeyen düşmanlarımız her zaman olduğu gibi yine harekete geçtiler. Bu toplumu huzursuz etme, birbirine düşürme telaşı devam ediyor. Bu bölgede bir terör olayı devam ediyor. Çocuklarımız, askerlerimiz şehit oluyorlar. Terör örgütü aramıza nifak sokmaya çalışıyor. Bu kadar kışkırtılmaya, bu kadar nifak sokulma çabasına rağmen hâlâ biz ayrılmaz bir bütünüz, ayrılmaz bir parçayız. Bunun en büyük göstergelerinden birisi de Hakkâri’deki vatandaşlarımız arasından 500’ün üzerinde şehit vermemiz. Bunun içerisinde polis de var, bekçi de var, subay da var, Mehmetçiğimiz de var, korucularımız da var. Buradaki bu asil milletimiz bu çirkin oyuna çok net şekilde hayır dedi ve dağlar gibi bu hareketin önünde durdu. 1980’lerden beri bu mücadele içerisinde gazilerimiz oldu, şehitlerimiz oldu. Onların da önünde bu şehitler gününde saygıyla eğiliyorum. Allah hepsinin mekânını cennet eylesin. Kalan gazilerimize de Allah sağlık, sıhhat, afiyet, mutluluk, huzur versin inşallah. İman, inanç ve vatan sevgisi önünde bugüne kadar dayanan hiçbir savaş aleti görülmedi. Bunun örneklerini de biliyorsunuz, 15 Temmuz’da yaşadık. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin içerisine sızmış olan bazı hainler, bir kalkışmaya teşebbüs ettiler. Bu kalkışma vatandaşlarımız tarafından 250 şehit verilerek engellendi. Bu İstanbul’da, Ankara’da böyleyken burada da farklı değildi. Biz de o gece buradaydık. Gece saat 23.30-24.00 gibi Hakkâri meydanına gittiğimde orada beni ellerinde Türk bayrakları bulunan 500 ile bin kişilik bir topluluk karşıladı. Bizimle birlikte yaklaşık 1,5 ay da demokrasi nöbetine devam ettiler. Şu anda biz millet olarak, ülke olarak, vatan olarak, bayrak olarak hepimiz biriz. Etnik kökenimiz farklı olabilir. Ama burası Türkiye toprakları, Türkiye Cumhuriyeti, hepimiz hiçbir ayırıma tâbi tutulmaksızın devletimizin her türlü imkânından istifade edebiliriz, her türlü kademesine gelebiliriz, her türlü devlet büyüğü ile istediğimiz zaman görüşebiliriz. Burada bulunan kardeşlerimiz, bacılarımız, teyzelerimiz, dedelerimiz en kıymetli farklılıklarını bu memlekete, bu topraklara hediye ettiler. Gerek canlarını verdiler, kanlarını akıttılar, gerek gazi oldular. Onun için burada bulunan topluluk bizim için daha da gözde, daha da öndedir. Onların ihtiyaçları bizim ihtiyaçlarımızdır. Onların sıkıntıları bizim sıkıntılarımızdır. Onların yüzünün gülmesi bizim yüzümüzün gülmesidir. Onun için siz şehit yakınları ve gazilerimizle burada bir arada bulunmak bizlere ayrıca bir sevinç veriyor. Sizin gözünüzdeki bu vatan ve bayrak sevgisini görmek bize fazlasıyla çalışma azmi veriyor. Ben bu vesileyle şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimize de sağlık ve sıhhat diliyorum’’ şeklinde konuştu.
Şehit korucu Tahir Çelik’in kızı Tuana Çelik’in şiir okumasının ardından şehitler için Mevlid-i Şerif okutuldu. Daha sonra Vali Toprak tarafından bazı şehit yakınları ve gazilere onur belgeleri verildi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum