Reklam

KMÜ'de Spor Yapan Personelin Kaygı Düzeyi Araştırıldı

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) personelin iş doyum ve kaygı düzeyini

KMÜ'de Spor Yapan Personelin Kaygı Düzeyi Araştırıldı
Editör: Karamanca
13 Ocak 2017 - 11:11




Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) personelin iş doyum ve kaygı düzeyini belirlemek amacıyla araştırma yapıldı.


KMÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonunca desteklenen, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Elif Aydın'ın proje yürütücüsü, Yrd. Doç. Dr. Sefa Şahan Birol, Yrd. Doç. Dr. Veysel Temel ve Öğr. Gör. Kazım Nas'ın da proje araştırmacısı olarak görev aldığı çalışmayla KMÜ Spor Şenliklerine katılan üniversite personeli incelendi.
Araştırma, Minnesota İş Doyum Ölçeği, Spielberger Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği kullanılarak üniversitede 2015-2016 eğitim-öğretim döneminde sportif rekreasyon aktivitelerine katılan 122 personel üzerinde gerçekleştirildi. 


"İş, kişiye saygınlık ve doyum sağlayan bir olgudur"


Proje konusunda bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Elif Aydın, "İş, bireylerin yaşamını sürdürmesinde ve çalışma yaşamında başkalarıyla ilişki kurarak onlarla birlikte yaşama çabasında etkilidir. İş doyumu ise bir iş görenin işi ile ne kadar mutlu olduğuyla ilgilidir." diyerek işin kişiye saygınlık ve doyum sağlayan bir olgu olduğuna dikkat çekti. Bireyin iş doyum düzeyine ulaşmasını etkileyen olumlu faktörlerle birlikte olumsuz faktörlerin de olabileceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Aydın, "Kaygı yaşayan bireyin işteki verimliliğinin de etkilenebileceğinden hareketle bireyin mevcut kaygı düzeyini en aza indirme ya da ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetler yapması gerekir." dedi. 


Proje ile sportif rekreasyon aktivitelerine katılan üniversite personelinin kaygı ve iş doyum düzeylerini belirlemeye, ayrıca kaygının iş doyumu üzerindeki olumsuz etkilerini araştırmaya çalıştıklarını belirten Yrd. Doç. Dr. Aydın, proje kapsamında mercek altına alınan katılımcıların yüzde 38'inin boş zamanını sportif faaliyetlerle, yüzde 35'inin sosyal etkinliklerle, yüzde 27'sinin de dinlenerek geçirdiğini söyledi. Katılımcıların çoğunluğunun boş zamanlarını sportif ve sosyal aktivitelere katılarak değerlendirdiğine dikkat çeken Aydın, bunun nedenini diğer bireylerle etkileşim içerisinde olma düşüncesi şeklinde açıklayarak "Diğer bireylerle iletişim ortamı yaratmanın temelini sportif ve sosyal aktiviteler oluşturduğu için kişiler, iş haricindeki zamanlarını bu şekilde değerlendirmeyi tercih etmektedirler." dedi. 


"Sosyal aktivitelere katılanların iş doyumu yüksek, sportif aktivitelere katılanların kaygı düzeyi düşük"


Yrd. Doç. Dr. Aydın, araştırma sonucunda sosyal aktivitelere katılan personelin, boş zamanlarını dinlenerek değerlendirenlere göre iş doyumunun daha yüksek olduğunu tespit ettiklerini belirterek "Bunun nedenini, sosyal aktivitelere katılan bireylerin iş yerinde çevre edinmesi ve yeni bireylerle tanışma fırsatı kazanması şeklinde yorumlayabiliriz." dedi. Aydın, ayrıca fiziksel aktivitelere katılan personelin kaygı düzeyinin sosyal aktivitelere katılanlara nispeten daha düşük çıktığını ifade ederek "Spor yapan bireylerin, aktivite esnasında sürekli bir performans harcama durumuyla karşı karşıya bulunması ve o sportif aktivite dışında başka bir şeye odaklanmıyor olması, kaygı düzeyinin sosyal aktivitelere katılanlara ve dinlenmeyi tercih edenlere nazaran daha düşük olmasını açıklar niteliktedir." şeklinde konuştu.


Spor Yapmak ve Gerilimi Önlemek


Yrd. Doç. Dr. Aydın, son olarak boş zamanların fiziksel egzersiz ve sportif aktivitelerle değerlendirilmesinin önemine dikkat çekerek "Teknoloji ve şehirleşmenin birey ve toplum üzerinde meydana getireceği gerilimi önlemek ve oluşan stresi azaltmak için rekreasyon ve sporun önemi yadsınamaz. Kişinin yaşam kalitesi boş zaman hizmetleriyle artacağından çalışan bireyler gerek boş zamanlarını değerlendirmek, gerek işlerinden keyif alarak kaygı düzeylerini en aza indirmek için sportif faaliyetlere daha çok yönelmelidirler." dedi.

 

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum