Karaman'da Madde Bağımlılığı ve Apaçi Gençlik Konuşuldu

Madde bağımlılığı ile ilgili kapsamlı bir araştırma gerçekleştiren ve bu araştırma sonucunda

Karaman'da Madde Bağımlılığı ve Apaçi Gençlik Konuşuldu
Editör: Karamanca
26 Mayıs 2016 - 11:02




Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık, Kültür ve Etik Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Uyuşturucu ve Gençlik’ konulu söyleşi düzenlendi. İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Yrd. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman’ın konuşmacı olarak yer aldığı söyleşiye üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

 

“Apaçilik köyden kente göçle, yoksulluk ve eğitimsizlikle yakın ilişkilidir”

 

Madde bağımlılığı ile ilgili kapsamlı bir araştırma gerçekleştiren ve bu araştırma sonucunda ‘Apaçi Gençlik’ isimli bir kitap çıkaran Yrd. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, apaçi gençlik ve madde bağımlılığı hakkında bilgi verdi. Yrd. Doç. Dr. Yaman, ‘apaçi gençlik’ olarak bilinen alt kültür grubu hakkında şahit olduğu ön yargılara ve olumsuzluklara değinerek apaçi akımının dünya üzerinde ortaya çıkışı ve gelişimini anlattı.

 

Yrd. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, iki yılı sahada olmak üzere dört yıl boyunca geniş çaplı bir araştırma yaptığını belirterek, “Apaçi diye adlandırılan grup öncelikle ABD’de, sonrasında ise Fransa’da görülen, toplumda huzursuzluk yaratan insanlar olarak nitelendirilmiştir. Ülkemizde 1950-60 ile 1980-90 yılları arasında Anadolu kentlerinden büyük şehirlere göçler yaşanmış ve bu insanlar için bu şehirlerde farklı ifadeler kullanılmıştır. Apaçilik köyden kente göçle, yoksullukla, eğitim ve iş imkânlarından kopmayla yakın ilişki içerisinde olan bir olgudur.” dedi.

 

“Ön yargılardan sıyrılarak bu tür gruplara karşı empati yapmalıyız”

 

Gençlerin ötekileştirilme, gurbette yaşama, anne baba acısı ve sevgiliden ayrılma gibi nedenlerle bağımlılığa bulaştıklarını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu gençler hayatlarının her anını birlikte yaşıyor ve paylaşıyorlar fakat bir tek kullandıkları maddeleri paylaşmıyorlar. Yaşantılarına baktığımızda bu çocuklar kötü, problemli çocuklar olarak görülüyor fakat o çocukların aile yaşantılarında ve okul hayatlarında yaşadıkları olaylar onları daha farklı noktalara sürükleyebiliyor. Okullarından ayrılan bu çocuklar İstanbul’da göç bölgelerini oluşturan ilçelerde ikinci okulları olan atölyelerde çalışmaya başlıyorlar. Çalıştıkları iş yerlerinde baskı, taciz ve şiddete maruz kalanları da olabiliyor. Bu gençler uyumayı ve madde kullanmayı çok seviyorlar çünkü bu şekilde hayatta karşılaştıkları zorlukları kısa süreliğine de olsa aşma fırsatı yakalıyorlar. Bu çocuklara korkulu gözlerle bakmak yerine onlarla yakınlaşmamız ve onları anlamamız gerekiyor. Güzel projelerle bu gençlerin hayatına dokunalım ve onlara yardımcı olmak adına adım atalım.”

 

Araştırması boyunca derlemiş olduğu çeşitli video ve ses kayıtlarını öğrencilerle paylaşan Yrd. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman, söyleşinin ardından öğrencilerin sorularını cevaplandırarak kitaplarını imzaladı.

YORUMLAR

  • 0 Yorum