Reklam

Karaman'daki Sayıştay Polemiği Sürüyor

Karaman belediye başkanı Ertuğrul Çalışkan ile Cumhuriyet Halk Partisi il başkanı Av. İsmail Atakan Ünver

Karaman'daki Sayıştay Polemiği Sürüyor
Editör: Karamanca
12 Şubat 2016 - 12:09




Karaman belediye başkanı Ertuğrul Çalışkan ile Cumhuriyet Halk Partisi il başkanı Av. İsmail Atakan Ünver arasındaki Sayıştay raporu polemiğinde söz yeniden il başkanı Ünver’de.

Belediye başkanı Ertuğrul Çalışkan’ın ‘’Sayıştay raporunu il başkanlarına bizzat ben verdim, abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun’’ sözleri sonrası ne diyeceği merak edilen il başkanı Ünver bir açıklama yaptı. Başkan’ın açıklamaları ile ilgili olarak düzeltilmesi ve açıklığa kavuşturulması gereken bazı noktalar olduğunu belirten Ünver, ‘’Öncelikle bir hukukçu olarak bilmeyenler öğrensin diye söylemeliyim ki Sayıştay’ın yaptığı denetimlere ilişkin raporların açıklanması hususu, Sayıştay Kanunu’nun 44. maddesinde düzenlenmiştir.’’ Dedi.

 Bu maddeye göre Sayıştay raporlarını, açıklama yetkisinin Sayıştay Başkanı veya görevlendireceği başkan yardımcısına ait olduğunu söyleyen CHP il başkanı İsmail Atakan Ünver açıklamasında, ‘’Ne belediye başkanlarının ne de bir başkasının böyle bir yetkisi yoktur. Sayıştay Başkanlığı da bu maddeye göre, açıklanması zorunlu raporları, ilgili idarelere gönderildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde açıklamaktadır. Sayıştay' ın yargılamaya esas raporları ise gizli olduğundan açıklanmamaktadır. İsteyen herkes de merak ettiği idarenin raporuna, Sayıştay Başkanlığı’nın internet sitesinde “Sayıştay Raporları” başlığı ve altındaki sekmelere tıklayarak ulaşabilir. Sayıştay’ın Karaman Belediyesi hakkındaki raporuna da Sayıştay’ın internet sitesinden herkes ulaşabilir.

 Dolayısı ile Sayıştay’ın internet sitesinde, herkese açık bir şekilde bulunan rapor için Sayın Başkan, şahsıma ithaf en, basına yansıdığı şekliyle "sorun bakalım elindeki raporu kim vermiş", “sana ben verdim ya, ben” demişse, bu sözün hiçbir anlamı yoktur. Kaldı ki tarafıma Sayın Başkan tarafından rapor falan da verilmemiştir. Buna rağmen böyle bir iddiada bulunan doğruyu söylememektedir. Bu raporun, birisi tarafından bana verilmesine de zaten ihtiyaç yoktur. Başka bir siyasi parti il başkanına verilip verilmediği ise benim bilgim dışındadır. Sayıştay denetimine tabi bir kamu idarecisinin, Sayıştay' ın söz konusu raporları internet sitesinde yayınladığını bilmemek gibi bir eksikliği varsa bunu bir an evvel gidermelidir. Yok, biliyor da zaten Sayıştay ' ın internet sitesinde herkese açık bir şekilde yayınladığı raporun, kâğıda basılmış halinin belediye meclis üyelerine dağıtılmasını, bulunmaz bir şeffaflık anlayışı olarak sunmaya çalışıyorsa bu da siyasi şovdan öte bir anlam ifade etmemektedir.

Billboardların yüklenicisi olan firma isminin tarafımdan kamuoyuna açıklanmadığı veya gizlendiği ifade edilmiştir ki bu da doğru değildir. Açıklanan Sayıştay Raporunda firmanın ismi yer almamaktadır. Sayıştay Raporu, “Karaman Belediyesi ildeki kent mobilyalarının işletme hakkını ( X ) A.Ş.’ne” ibaresi ile konuyu ele almıştır. Raporun başka hiçbir yerinde de yüklenici firmanın adı geçmemektedir. Dolayısı ile bu rapor çerçevesinde firma ismini art niyetle gizlememiz söz konusu olmayıp, raporda “(X) A.Ş.” olarak bahsedilen firmanın, Ongun A.Ş. olduğunu Sayın Başkan’ın açıklaması ile öğreniyoruz. Bu noktada mevzubahis Ongun A. Ş. olsa da bu yapılan, Belediyenin hissedarı olduğu şirkete mevzuata aykırı şekilde kaynak transferi demektir. Sayıştay’ın raporunda konu ile ilgili olarak “Belediyenin aylık ve yıllık ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak reklam panolarından ücretsiz kullanım hakkı elde etmesi ve belediyenin kaynaklarının mevzuata uygun verimli ve etkin kullanılması gerekmektedir.” şeklinde yaptığı mevzuata aykırılık değerlendirmesinin ve uyarısının sonucunu takip edeceğiz.

Bu konuda son olarak şunu belirtmek isterim: 7 Haziran ve 1 Kasım’da iki genel seçim yaşadık. Seçim Kanunu gereğince; serbest propaganda dönemi olan seçimden önceki son 30 günde Belediyelere ait reklam panolarının boş olanları, Belediyelerce ilçe seçim kurullarına bildirilir ve bu panolar, bedeli mukabilinde, kura ile siyasi partilere seçim propagandaları için kullandırılır. 2015 yılında reklam panolarının 177+KDV olan haftalık reklam ücreti, her iki seçimde de 500+KDV' ye yükseltildi. Niye “böyle yapıldığı” sorulduğunda da ilgililer tarafından “reklam panolarını alan firmanın fiyat politikası” denildi. Bunun üzerine, 7 Haziran’da kuraya katılan siyasi partilerden Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi dışındaki partiler, reklam panolarında siyasi propaganda yapmadı. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz; fahiş fiyat uygulandığından, reklam panolarını kullanmayacağımızı İlçe Seçim Kurulu’na yazı ile bildirdik. 1 Kasım’da da aynı gerekçe ile reklam panolarını kullanmadık. Hatırladığım kadarıyla 1 Kasım’da diğer partiler de kullanmadı. Eğer Karaman Belediyesi ve sahip olduğu bütün varlıklar, tüm Karaman’ın ortak değeri ise art niyet nerede aranmalı? Seçim dönemlerinde, elinde bulundurduğu iktidar imkânları ile muhalefet partilerinin reklam panolarında dahi siyasi propaganda yapmasını zorlaştırmak için çaba sarf eden anlayışta mı yoksa başka yerde mi? Sayıştay raporu söz konusu olunca % 99 u belediyeye ait Ongun A. Ş. demek, seçimlerde siyasi partilerin propaganda yapmasını zorlaştırmak söz konusu olunca "reklam panolarını alan firma" demek mi, dahası, belediyenin hissedarı olduğu bir kuruluşun elinde bulunan imkanları partiler arası siyasi mücadelede kullanmak mı art niyettir? Takdiri kamuoyumuza bırakırken; CHP olarak tüm engellere rağmen, her haksızlığın karşısında olacağımızı; bunun yanında halkımızın menfaatlerinin takipçisi ve sözcüsü olmaya devam edeceğimizin hemşerilerimizce bilinmesini istiyorum. Basına yansıyan şahsıma yönelik yakışıksız sözleri de önce Allah’a sonra da hemşerilerimin vicdanına havale ediyorum’’

YORUMLAR

  • 0 Yorum